YÜKSEKOVA VE TARİHÇESİ
Yüksekova’nın yüzölçümü 291km2’dir. Coğrafi yapı olarak iki kısma ayrılır. Ova kısmı 420.000 dekardır. İkinci kısmı ise dağlık kısmıdır. İlçenin rakımı 1950 metredir. İklimi karasal iklim özelliğine sahiptir. Yüksekova’ya bağlı 53 köy ve bu köylere bağlı 106 mezra bulunmaktadır. Yüksekova Merkez mahalle muhtarı 9 olup, Esendere ve Büyükçiftlik Beldelerinde 3’er muhtar bulunmaktadır. İlçede göç nedeniyle işsizlik sorunu yaşanmaktadır. Geçim kaynağı ova köylerinde büyükbaş, dağ köylerinde ise daha çok küçükbaş hayvancılığa dayanmaktadır. Bunun yanında yem bitkisi tarımı da yapılmaktadır Tarihi bir kent olan Yüksekova’da sürekli yerleşimi M.Ö. 7000 lere değin uzandığı ve 1000 yıllarında Yüksekova da Urartu Uygarlığının yaşamış olduğu bilinmektedir.
İlçe I. Dünya Savaşı sonunda Rus işgaline uğramış Ordu destekli ilçenin Milis Kuvvetlerinin başarıları sonucunda 5 Mayıs 1918’de düşman işgalinden kurtulmuştur. Tarihi uygarlıklar olarak Hürriler, Medler, Persler ve Urartular buralarda hüküm sürdüler. Halen günümüzde Kral Darius’un köyü olan Dara’nın İlçemiz hudutları içinde bir höyük halinde kalıntısı mevcuttur. Kelyaşin ve Uluyol köyünde bulunan mezar taşı, steller ve Güçlü köyündeki koç şeklindeki taşlar Urartulara ait olup, yine Urartuların kültürel ve kutsal Musasır (Aldier) kentinin kalıntıları Kadıköy ve Büyükçiftlik arasında bulunan derav mevkiinde mevcuttur.
Urartu Uygarlığının en kalıcı kanıtları ünlü ordu yoludur. Ordu yolu üzerinde Kelyaşin ve Uluyol stelleri ve anıtları üzerinde Urartu diliyle yazılmış yazıtlar vardır ki bu uygarlıkla ilgili en doğru bilgiler bu yazıtlardan elde edilmiştir. İlçenin batısında Aviş deresi ağzında büyük bir kent ve kale kalıntıları mevcuttur.
Günümüz Yüksekova’sında halkın sosyal yapısı halen aşiretçiliğe dayanmakta olup, ilçede Pinyanişi, Doskri, Diri, Oramar ve Ertoşi aşiretleri çoğunluğu teşkil etmektedir. Tarihi bir kent olan Yüksekova'da sürekli yerleşimin M.Ö.7000'lere değin uzandığı kesin olarak bilinmektedir. M.Ö.1000'de ise yörede Urartu Uygarlığı yaşanmıştır. Eski adı Gever olan Yüksekova, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Yüksekova I.Dünya Savaşı sonunda Rus işgaline uğramış, ilçenin milis kuvvetleri ve ordunun başarısı sonucu 5 Mayıs 1918'de düşman işgalinden kurtulmuştur. 19.yy'da Van Vilayetine bağlı Hakkari Livası'nın kazası olan Yüksekova 1936'da ilçe durumuna getirilmiştir. İlçe merkezin eski adı Dize'dir. Yüksekova'nın toplam nüfusu 2000 yılı sayımına göre 102,039 kişidir. Bu nüfusun 59,662'si ilçe merkezinde, 42,377'i ise köylerde yaşamaktadır. Nüfus artışı diğer yerleşim yerlerine göre yüksektir. Yüksekova İlçesinin yüzölçümü 2291 km2'dir. Coğrafi yapı olarak iki kısma ayrılır. Ova kısmı 200.000 dekardır, bu kısmın 30.000 dekarı bataklıktır. İkinci kısmı ise dağlıktır. Yüksekova'nın rakımı 1950 m'dir. İklimi karasal iklim özelliğine sahiptir. Kışları sert ve uzundur. Ekin ayı sonunda düşen kar Nisan ayı sonuna kalkmaktadır. Yüksekova'ya bağlı 49 köy köylere bağlı 106 mezra bulunmaktadır. Ancak terör nedeniyle köy ve mezralardaki nüfusun büyük çoğunluğunu ilçe merkezine göz etmiştir.
İlçede göç nedeniyle işsizlik sorunu yaşanmaktadır. Geçim kaynağı hayvancılığa, özellikle de küçük baş hayvancılığa dayanmaktadır. Tarımsal üretim çok azdır. İlçede iki adet un fabrikası ile bir adet süt ve süt ürünleri fabrikası bulunmaktadır. Tarihi eser olarak Urartu Uygarlığının en kalıcı kanıtları ünlü "Ordu Yolu"dur. Bu yol Yüksekova Kelişin Geçitin'den Van'a uzanmaktadır.
Ordu yolu üzerindeki Keleşin ve Topzava Stelleri anıtları üzerinde Urartu diliyle yazılmış yazıtlar vardır ki bu Uygarlıkla ilgili doğrudan bilgiler bu yazıtlardan elde edilmiştir. Büyükçiftlik Beldesi (Hıravat) kalıntıları; Yüksekova'nın batısında Aviş deresi ağzında büyük bir kent ve kale kalıntısıdır. Buranın önemli Urartu kentlerinden Musaşir olduğu sanılmaktadır. Ayrıca Derav Vadisi Gagevran Köy yakınlarında 11.yy'da kayalara oyulmuş kiliseler vardır. Duvarları içten, nişler ve Hz.İsa'nın yaşamını konu alan freskolarla süslüdür. İlçe Merkezine uzaklığı 80 km.dir GEVEROK vadisinde CİE HANDEV ADE Tepesinde kayalara kazılmış bini aşkın resim bulunmuştur. Bu resirnler yapısal özellikleri nedeniyle NEOLOTİK dönemle tarihlenmektedir. M.Ö lOOO'de ise yörede URARTU uygarlığı yaşanmıştır. Bu uygarlığın en kalıcı izleri ise İlçe sınırları içindeki ünlü ORDU yoludur. Bu yol, URARTU krallığının Van Gölü kıyısındaki merkezi TUŞBA'dan (Van İlinin eski ismi)başlayıp CİLO Dağlarına değin uzanmaktadır. GELYAŞİN ve TOPUZAVA anıtları üzerinde URARTU dili ile yazılmış yazıtlar vardır ki; bu uygarlıkla ilgili en doğrudan bilgiler bu yazıtlardan elde edilmiştir.
Büyükçiftlik (Hırvata) Köyü kalıntıları, Yüksekova'nın batısında Orışe deresi ağzındaki büyük bir kent ve kale kalıntısıdır. Burası Urartu’nun önemli kentlerinden Musaşir olduğu sanılmaktadır. Eski adı GEVER olan Yüksekova Kanuni Sultan Süleyman'ın egemenlik yıllarında Osmanlı topraklarına katılmıştır.
1. Dünya savaşında Ruslar Yüksekova'yı işgal ettiler. (24 Mayıs 1915) Nasturi liderlerinde Marşemonu HOY'a' götürdüler. Onun aracılığı ile bütün Nasturileri ayaklandırarak Türk ordusuna karşı kullandılar. 1915’te bölgedeki Müslüman halk Rus ve Nasturi zulmünden kaçarak dağıldılar. 5 Mayıs 1919’da yerli milis kuvvetleri ve şanlı ordumuz tarafından Yüksekova kurtarılınca isyancı Nasturiler, Urumiye (İran'ın Yüksekova'ya komşu olan ili) bölgesine çekildiler. 19. Yüzyılda Van vilayetine bağlı Hakkari livasının kazası olan Yüksekova 1936’da ilçe konumuna getirilmiştir. İlçe Merkezinin eski adı Dize'dir.